Dilimizin İşlevleri

DİLİMİZİN İŞLEVLERİ 
Öğrencilerin sosyo-kültürel, psikolojik ve zihinsel gelişimlerinde, etkili bir dil eğitiminin yaşamsal önemi vardır. 

Dil, millî kültürün temel ögesidir.
Kültür, bir arada yaşayan kişilerin birbirlerinden ve doğadan etkilenmeleri sonucunda oluşur. Etkileşim, toplumdaki bilgilerin, becerilerin ve değerlerin paylaşılmasıdır.

Bir toplumda paylaşılması gereken ilk ve en önemli bilgiler, beceriler ve değer yargıları dil ile ilgilidir. Çünkü dil, kültürün temel ögesidir. Kültür birliğini esas alan Atatürk milliyetçiliğinin özünü de Türk dili oluşturmaktadır. 

Dil, iletişim aracıdır.
Yabancı ülkelerdeki Türk çocuklarının Türkiye’dekilerle etkileşim içinde olabilmeleri, Türkçeyi doğru kullanabilmelerine bağlıdır. Kendi diline yabancılaşma, kendi toplumuna yabancılaşma sonucunu doğurur.

Etkilenme ve öğrenme, iletişimle yakından ilgilidir. Kişilerin kendi toplumlarıyla etkileşebilme yeteneklerini, dillerini kullanabilme becerileri belirler.

Dille iletişimin bir yönünü; izlediğini, dinlediğini ve okuduğunu anlama; diğer yönünü duygularını, düşüncelerini, tasarılarını, izlenimlerini sözle veya yazıyla anlatma oluşturmaktadır.

Günümüzde, görsel ve işitsel araçların hızla yayılarak yaşamımızda etkin bir rol oynaması anlamanın ve anlatmanın önemini daha da artırmıştır.

Türkçe eğitimi almış bir kimse, kendisine söz ve yazıyla anlatılmaya çalışılan duyguları, düşünceleri, tasarıları ve izlenimleri; herhangi bir noktayı atlamadan kavrayabilmelidir. Öğrenci, yalnız konuşmacı ve yazarın iletisini kavramakla kalmamalı, kavradığı anlamlar üzerinde düşünmeli ve bu anlamları gerektiğinde kendi yaşamında da kullanabilmelidir.

Türkçe eğitimi sonucunda duygular, düşünceler, tasarılar ve izlenimler, belli bir amaca yönelik olarak başkalarına söz veya yazıyla anlatılabilmelidir. Çünkü çağımızdaki toplumsal yaşayış, başkalarını anlamak kadar, kendimizi anlatmayı da zorunlu kılmaktadır.

Dil, düşünme aracıdır.
İnsan dil aracılığıyla düşünür. Her ülkede büyük önem verilen dil öğretiminin temel amacı, öğrencilerin iletişim becerileri yanında ” düşünme” yeteneklerini de geliştirmektir.

Bu nedenle Türkçe düşünebilmenin ancak Türkçenin yeterince bilinmesiyle gerçekleşebileceği unutulmamalıdır.

Dil, ulusal kültürü gelecek kuşaklara aktarmanın en etkili aracıdır. 
Eğitimin amaçlarından birisi de ulusal kültürü gelecek kuşaklara aktarmak suretiyle toplumun bütünlüğünü ve sürekliliğini sağlamaktır. Yapılacak dil çalışmalarında; ulusal kültürümüzün canlı, birleştirici, ortak bilinci pekiştirici, ulus ve yurt sevgisini güçlendirici örnekleri olan Halk Edebiyatı ürünleri (masal, destan, öykü, fıkra, tekerleme vb.) üzerinde durulmalı; yönetim biçimimiz, yerleşim birimlerimiz, doğal güzelliklerimiz, tarihî ve turistik zenginliklerimiz, dinî ve ulusal bayramlarımız, gelenek ve göreneklerimiz (doğum, sünnet, nişan, düğün vb. ) anlama ve anlatma konuları olarak ele alınmalıdır.

Dilin yukarıda açıklanan nitelikleri dolayısıyla yabancı ülkelerde yapılacak Türkçe eğitimi, hem çocuklarımız açısından hem de toplumumuz açısından yaşamsal önem taşımaktadır. Böylece, metnin anlamı iyice kavratıldığı gibi öğrencilerin duygu ve düşüncelerini doğru anlatabilme bilincine varmaları da sağlanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder